Erken Doğum Tehdidi

GEBELİK SÜRESİ 40 HAFTADIR.

Erken doğum ya da preterm doğum 37. gebelik haftasından önce bebeğin doğmasıdır. Doğum sancılarının başlaması ise erken doğum tehdidi olarak adlandırılır. Erken doğumlar tüm doğumların yaklaşık % 9-10'unu oluşturur.

BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Doğumun olabilmesi için rahimde kasılma olması ve bu kasılmaların rahim ağzını açacak kadar şiddetli ve sürekli olması gerekir. Ancak her kasılma ağrı olarak hissedilmeyebilir. Genelde belde ve kasıklarda adet sancısına benzer ağrılar hissedilebilir. Kişi genellikle bu durumu karnında bir sertleşme olarak algılar.

NASIL TANI KONUR ?

Muayenede rahim açıklığının saptanması, suların geldiğinin tespit edilmesi ve NST'de rahim kasılmalarının görülmesi ile konur. Erken doğumdan şüphelenildiğinde ilk yapılacak iş vajinal muayene ile rahim ağzında bir açıklık olup olmadığının saptanmasıdır. Aynı zamanda zarların yırtılıp yırtılmadığıda kontrol edilmelidir. Daha sonra ultrasonografi ile bebeğin haftası ve kilosu ölçülür, anne karnındaki durumu değerlendirilir. Eğer rahim ağzı açılmaya başladı ise erken doğumu 24-48 saatten daha fazla geciktirmek çoğu zaman pek mümkün olmamaktadır.

NASIL TEDAVİ EDİLİR ?

Tanı konduktan sonra tedavi tıbbi olarak hastaneye yatırılarak damardan ve ağızdan verilen serum ve ilaçlar yardımı ile kasılmalar durdurulmaya çalışılır. Bu tedaviye tokoliz adı verilir. Bu arada eğer saptanabiliyorsa doğum eylemini başlatan sebepler gereğince tedavi edilir.

Kasılmalar çok şiddetli değilse ve açıklık az ise ağızdan ve damar yoluyla kullanılan ilaçlar genellikle ağrıları ve kasılmaları geçirir. Gebeliğin devam etmesinin anne ya da bebeğin hayatını tehlikeye atacağının düşünüldüğü durumlarda tokoliz uygulanmaz. Eğer iyi bir yenidoğan bakım ünitesi var ise bazı merkezler 34 haftadan sonra tokoliz uygulamamakta, eylemi normal seyrine bırakmaktadırlar.

soru@ilkerkayhan.com